17 Ocak 2014 Cuma

Ayakkabı

     Babası yerden aldığı ince bir "çırpı"yı Memet'in ayağının boyunda kırmış. Çünkü o gün çarşıya inecek ve ortanca oğluna lastik ayakkabı alacakmış. Birkaç santim büyük olmasında sakınca yokmuş. Ayakta duruyor mu, tamamdır. Teki kaybolan ayakkabılar atılmazmış asla. Olur da yarın birgün başka bir tekle çiftleşiverir diye. İki tekin aynı numara olması da şart değilmiş üstelik. Hatta biri sol, biri sağ tek olmasa bile olurmuş. Az mı dolaşmış iki sağ tek ayakkabıyla...
     Pantolon da isteyesi varmış ama, diyememiş babacığına. "Onların orda" pantolon ancak yamanacak yeri kalmadığında atılırmış. Heyecanla beklenirmiş babanın çarşıdan getireceği yeni pantolon. Eğer çok büyük gelirse paçaları kıvrılır, beline de kemer niyetine ip bağlanırmış...
     Çok eski değil, seksenlerin ikinci yarısında, doksanların başlarında... İzmir'de üstelik, Özdere'de...

6 Ocak 2014 Pazartesi

Dedikodu

     Beni demişler ko'muşlar geçen, duydum
     Dünyanın kötüsü beni sanırmışlar
     Kimbilir, belki O'ydum...

     Öfkeli bir sövecektim ki, durdum
     Onlar arkamdan kuyu kazarmışlar
     İyi de, bir ben miyim masum?...

     Uydukları şeytansa, ben de uydum
     Sözde bazıları uymazmışlar
     Peh... Kim kaybetti ben buldum?..

     Eğdim yüzümü, kendime sordum
     Arkamdan söyler, yüze durmazmışlar
     Ne hakla ahkâm keseyim, ben mi durdum?..