17 Kasım 2015 Salı

Bayrampaşa, Enginarlı Havuz

     Hemen teslim olmadım. Önce bir süre görmezden geldim ama, ne mümkün... Sonunda yüzümü o tarafa döndüm, ve tüm varlığımla kendimi o çirkinliğe bıraktım. Anlamak gibi bir niyetim yoktu. Neye benzediğini ya da benzetilmeye çalışıldığını düşünmek istemiyordum. Yüzleşmek, hepsi bu. Sadece yüzleşmek, kabullenmek ve yoluma devam etmekti niyetim. O şeyi, ya da "şeyleri" yok etme şansım yoktu. Oradaydılar ve ben onlar yokmuş gibi davranamıyordum işte. Kirli süs havuzunun içindeki saplı, yeşil, biçimsiz objeler. O kadar beceriksizce çalışılmış ki, sırf bu yüzden bile başında durulup "kime, neden, ne amaçla, ne karşılığında yaptırılmış acaba" diye düşünülmeyi hakediyor.
     Bir bitki itham ediliyor olsa gerekti.... Ya da hakaret ediliyordu bir çiçeğe... Yok yok, aslında bu şeye benziyordu sanki, şeye... Enginara!.. Ama enginarsa neden adamakıllı enginar gibi yapılmamıştı?.. Hiçbir sebze böyle kötü bir yorumu haketmez ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder