1 Ekim 2015 Perşembe

Kime Yavaş?

     Bugünleri de görecek miydim?..

     30 yaşlarındaki sarışın, uzun boylu, bakımlı, gayet hoş bir kadın, Gümüşsuyu'nda bağıra çağıra yürüyor... Yakası açılmadık küfürler ve hakaretlerin bini bir para... Güneş gözlüğünü taç gibi saçına takmış, düzgün, spor giyimli. Belli ki, hayalindeki ya da hafızasındaki bir erkekle kavgası...

     "Şimdi anladın mı beni, şimdi anladın mı ... koduğumun evladı!!!.. Anladın mı lannn?!!!"

     Civardaki birkaç sevimsiz tipleme, normal koşullarda -muhtemel- gözleriyle yiyecekleri, hatta belki laf atıp peşine takılacakları bu kadına endişeyle bakıp, o kendilerine yaklaştıkça geri adım atıyorlar. Servis aracı beklediğim minik kafenin kaldırıma attığı hasır sandalyelerden birinde oturuyorum. Diğer masada, -korkarım- karşılaşmamızın tesadüf olmadığını düşünen, hevesli, heyecanlı, "anadolulu" bir delikanlı var; dikkatimi çekmeye çalışan çabalarından ve ısrarlı bakışlarından rahatsız olup birkaç dakika önce sırtımı döndüğüm...

     Delikanlı star olma fırsatını kaçırmak istememiş olacak ki, oturduğu yerden "yavaş lan!!!!" diye bağırıyor kadına... Kadın aynı saniyede ona doğru koşmaya başlıyor; "kime yavaş lannn ...na .....mun, kime yavaşşş?!!!"
Bizimki sandalyesinden kalkıp geriye doğru üç adım atmıyor, sıçrıyor bildiğin...

     Keyfime diyecek yok... İlk defa sarışın, güzel bir kadın görmeme rağmen kendimi bu kadar iyi hissediyorum. Magandalar arasında yarattığı kadın terörüne bayıldım!.. Bi' yandan da, ruh sağlığı merkezinde çalıştığım dönem sayesinde üzüntüyle farkındayım ki zavallıcık psikotik bir atak geçirmekte. Özbakımının bu kadar iyi olduğuna bakılırsa henüz başlamış. Acaba ona yaklaşıp ailesini aratmayı başarabilir miyim diye düşünürken, hızla karşıya geçip gelen ilk otobüse biniyor... Ben de servis aracına... Yapılacak başka bi' şey olmadığından 155'i arayıp bilgi veriyorum, aranırsa bi' faydası olur ümidiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder